Çevirmen | M. Ali Kayabal |
---|---|
Kategori |
Anı-Günlük-Mektup |
Cilt Türü | Karton Kapak |
Basım Tarihi: | 1988 |
Basım Yeri: | Ankara |
Baskı Sayısı | 2 |
Ebat: | |
Dil: | Türkçe |
Kâğıt Türü: | 3. Hamur |
Sayfa Sayısı: | 296 |
ISBN: | 975494024X |
Yazar hakkında haber bulunamadı.
Ernest Hemingway
Ernest Miller Hemingway (21 Temmuz, 1899 2 Temmuz, 1961), Amerikalı romancı, kısa-hikayeci ve gazetecidir. Kısa ve gösterişsiz yazı tarzı ile bilinir.
Özellikle 20. yüzyıl kurgu romancılığını etkilemiştir. Kahramanları genelde kendisinin bir yansımasıdır ve zor durumlarda gururlarını korumaları gerekir. Hemingway'in çoğu eseri, bugün Amerkan edebiyatının başyapıtlarından kabul edilir.
Oak Park, İllinois'de doğdu. Hemingway, altı çocuklu ailesinin iki erkek çocuğundan birisiydi. Adını, babası ve de amcasının adlarından almıştı. Çocukluğunda eski bir müzisyen olan annesinden müzik dersleri aldı.
İlk makalelerini lise yıllarında okul gazetesi olan Trapezede yayınladı. Yazılarında daha çok Ring Lardner etkisi gözlemleniyordu. 1917 yılında liseyi bitirdi. Lisenin ardından ailesinin isteğinin tersine üniversiteye gitmek yerine Kansas City Star adlı gazetede muhabir olarak göreve başladı.
Hemingway'in liseden mezun olduğu bu yıllarda Avrupada I. Dünya Savaşı başlamıştı.
Amerika o yıllarda savaş konusunda tarafsız kalsa da daha sonra Nisan 1917 de savaşa girmesinin ardından Hemingway de orduya katılmak için başvurdu. Fakat Hemingway sol gözündeki bozukluktan dolayı orduya alınamadı. Ardından 1917 sonlarına doğru Kızılhaçın da gönüllü aldığını duyduğunda ilk başvuranlar arasındaydı. Ocak 1918de Hemingway'in başvurusu kabul edildi ve ambulans şoförü olarak göreve alındı.
Kızılhaç ta çalışmaya başlar başlamaz gazetedeki işinden ayrıldı. Gazete de kaldığı kısa zaman içerisinde birçok yöntem ve de teknik öğrendi. Daha sonraki yıllarda o günleri "Gazetecilik yıllarında öğrendiğim kurallar en güzelleri idi ve de tüm yazarlık hayatım boyunca onları unutamadım" şeklinde hatırlayacaktı.
Avrupa'da ilk olarak vardığı şehir Paris oldu. Orduda bir süre normal bir görevli olarak çalışmasının ardından ambulans şoförlüğüne geçti. 8 Haziran 1918 de birkaç adım ilerisinde patlayan bir Avusturya topu yüzünden ağır şekilde yaralandı. Yardım etmeye çalıştığı İtalyanlardan bir tanesi ölürken diğeri bacaklarını kaybetti. Aynı olay esnasında başka yaralı bir İtalyan askerini cepheye taşımaya çalışırken bacaklarından yaralandı. Yaşananların ardından İtalyan gazetelerinde kahraman olarak ilan edilip, İtalyan hükümeti tarafından Gümüş Onur Madalyası ile ödüllendirildi. Hemingway bu olayı bir mektubunda arkadaşına şu şekilde anlatıyordu: "Bazen savaşta ön saflarda büyük bir gürültü duyarsın, ben de aynı gürültüyü duydum; ardından ruhumun sanki bir mendilin cepten çekilişi gibi benden çekildiğini hissettim. Son olarak ise ruhumun bir bütün halinde tekrar bedenime döndüğünü fark ettim ve de o andan itibaren benim için ölüm yoktu."
Hemingway bu olayların ardından Milanda bir hastanede tedavisini tamamlarken hemşire Agnes von Kurawsky ile tanıştı. Bu da onun ölümsüz eserlerinden olan "Silahlara Veda" ( A Farewell to Arms ) adlı eserini yazmasını sağladı. Tekrar Amerikaya dönen yazar ailesinin iş bulması için yaptığı baskılara rağmen sakatlığından dolayı ordunun verdiği parayla bir yıl kadar işsiz olarak yaşadı. Daha sonra 1921 yılında eşi Hadley Richardson ile tanıştı ve evlendi. Aynı yıl içerisinde Chicagoya göçtü. Toronto da bulunan Daily Star adlı gazetede yazmaya başladı. Gazetede iş bulduktan sonra ilk iş olarak Parise taşındı. Paris yıllarında birçok yazarla tanıştı.
Kendisine yavaş yavaş da olsa bir isim yapmaya çalıştı ama 1923 yılında eşinin hamile olduğunu fark edince çocuklarının Kuzey Amerika'da doğması için Amerikaya döndüler. 1924 yılında ilk çocukları doğdu. Hemingway ailesi 1924te tekrar Parise döndü.
1925-1929 yılına kadar olan dönemde Hemingway kendi yazarlık yıllarının en güzel örneklerini verdi. Bu yıllarda hiç tanınmayan bir yazarken birden bire dünyanın en ünlü yazarları arasında girdi. İlk basılan romanı olan "Güneş de Doğar" adlı kitabı bu yıllarda basıldı. "Güneş de Doğar" adlı eserinde savaş yorgunu bir askerin anılarını anlatan Hemingway 1929 yılında basılan "Silahlara Veda" adlı eseri ile çok büyük yol kaydetti. "Silahlara Veda"da yaralı bir askerin savaşta bir hemşireye duyduğu aşkı dile getiriyordu. Hemingway böylelikle savaşında anlamsızlığına değinmeyi amaçlıyordu.
1931 de Avrupa anılarından olan İspanya yıllarına dair "Öğleden Sonra Ölüm" adlı kitabını yazdı. Afrikada yaptığı turla ilgili yazılarını ise Afrikanın Yeşil Tepeleri adlı kitabında topladı. 1940 yılında ise en başarılı eserlerinden olan "Çanlar Kimin için Çalıyor" adlı eserini yazdı ve mesleğinde artık zirveye ulaştı. 1942de Amerikan Deniz Kuvvetlerine girdi. 1944te Fransa çıkartmasına katıldı ve de Parisin kurtuluşuna şahit oldu.
1950'de çok da başarılı olmayan "Irmaktan Öteye ve Ağaçların İçine" adlı eserlerini yazdı. 1952de gerçek başyapıtı olan "Yaşlı Adam ve Deniz" (The Old Man and the Sea) adlı eserini yazdı. Bu kitapta insanın yaşama nasıl bağlanması gerektiği ve de aslında insan yaşamında her şeyin boş olduğuna dair olan fikirlerini belirtti. 1953te aynı eseri ile Pulitzer Ödülünü aldı. 1954te ise Nobel edebiyat ödülüne layık görüldü. Hemingway çok tutkulu bir yaşamın ardından 1961 yılında Ketchum/Idahoda kendini av tüfeği ile vurarak yaşamına son verdi.
Önemli Eserleri:
Men VVithout VVomen 1927 (Kadınsız Erkekler)
A Farevvell to Arms 1929 (Bir Başka Ülkede)
For VVhom the Bell Tolls 1940 (Çanlar Kimin için Çalıyor)
Across the River and into the Sea 1950 (Irmağı Geçmek)
The Old Man and the Sea 1952 (ihtiyar Adam ve Deniz)
Kullanıcı Yorumları
Henüz hiç yorum yapılmadı.